Bazen bir şeyler isteriz, elimizden geleni de yaparız ama yine de olmaz istediğimiz. İşte bu söz, tam da o zamanlar için biçilmiş kaftan.
“Olduğu kadar, olmadığı kader!”
Bu hayatta hepimizin farklı bir yaşam amacı olduğuna inanıyorum. Hepimizin yolu, yolcuğu farklı. Zaman zaman çevre koşullandırmaları sebebiyle aslında kendimize hiç uymayan şeyleri istediğimizi zannediyor ve olmayınca da çok üzülüyoruz. Halbuki derinlerde bir yerde istediğimiz her neyse ÖZ’ümüzle hiç uyumlu değil ve bu sebeple de gerçekleşmiyor zaten.
Hepimizin vardır böyle deneyimleri. Yıllar önce çok üzüldüğümüz şeyleri şimdiki bakış açımızla değerlendirdiğimize “İyi ki böyle olmuş” deriz. “Boşa üzülmüşüm o zamanlar, benim istediğim gibi ilerleseydi her şey, şimdiki kadar mutlu olamayacaktım”
Yaşamın kendine has bir ritmi var. Bu ritme uyum sağlayabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmak ve gerisini çok kurcalamadan akışa saygı gösterip bırakabilmek önemli.
Herkes için ‘elinden gelenin en iyisi’ tanımı farklıdır. Bu yüzden önce bunun ne olduğunu iyi tanımlamak gerekli.
Şimdi lütfen elinize bir kağıt kalem alın ve istediğiniz her neyse, kendi üzerinize düşenleri en iyi şekliyle gerçekleştirebilmek için neler yapabilirsiniz, bunları listeleyin. Yalnız dikkat, listenizde diğer kişilerle bağlantılı olabilecek veya şansa, tesadüflere, vs. bağlı hiçbir şey olmayacak. Ayrıca şu an var olan şartları değiştirmeye kalkmayacaksınız. ŞU ANKİ şartlarınız dahilinde, SADECE ve SADECE SİZİN elinizde olanları listeleyeceksiniz.
Sonrasında lütfen bir hareket planı oluşturun. Belli zaman dilimleri için eylem adımlarınızı belirleyin. Planınıza uygun bir şekilde hareket edin ve gerisini kurcalamadan hayatın akışına havale edin. Güvenin hayata. Olmuyorsa zorlamayın.
İşte bence bu sözün anlamı bu; elinden gelenin en iyisini yap ve gerisi için hayatın akışına güven.
Oluyorsa senindir, olmuyorsa zaten hiç senin olmamıştır.
Hepimize farkındalıkla dolu harika bir hafta diliyorum.
Sevgiyle kalın.