Egzersizler isteğinizle uyumlu bir inanca geçebilmek için kullanabileceğiniz harika araçlardır. Yalnız özellikle şunu belirtmek istiyorum: İsteğinize egzersizleri yaptığınız için değil, egzersizleri yaparak inancınızı yani yaptığınız yayını değiştirdiğiniz için kavuşacaksınız. Bu egzersizleri hiç yapmadan hayatlarının birçok alanında isteklerine kavuşan çok kişi tanıyorum. Fakat şöyle düşünün, bir yere yürüyerek gitmeyi de tercih edebilirsiniz, arabayla gitmeyi de. Bence arabayla gitmek daha hızlı ve kolay, neden daha rahat olan yöntemi tercih etmeyelim ki?
Bir egzersizin işe yaraması için ilk adım isteğiniz konusunda net olmak ve isteğinize bağımlı olmamak yani olmama ihtimalini kabul etmek. Benim de daha önce bu egzersizleri uygulayıp uygulayıp hiçbir sonuç alamadığım oldu. Sonra fark ettim ki, bunları sadece isteklerim mutlaka olsun diye kullanıyordum, isteğimin olmaması ihtimalini kabul edemiyordum. Öyle olunca da bir işe yaramıyorlardı.
Egzersizlerin bir işe yarayıp yaramadıklarını duygularınıza dikkat ederek rahatlıkla anlayabilirsiniz. Seçtiğiniz egzersizi yaptıktan sonra duygularınızda bir tık dahi olsa değişme varsa, anlayın ki işe yarıyorlar. Zaten birden çok yüksek bir değişim çok da olası olmayabilir. Kendinizi çok kötü hissettiğiniz bir an bir egzersiz yapıp her şeyin değişeceğini düşünüyorsanız, bence hala bağımlılığınızı kıramamışsınız demektir. Önce bir tık iyi hissedeceksiniz, sonra bir tık daha, sonra bir tık daha. Bir de bakmışsınız istediğiniz şeye doğru tıkır tıkır ilerliyorsunuz.
Egzersizleri DÜZENLİ bir şekilde yapmanız önemli. Hepsini değil tabi, kendi seçtiğiniz egzersizi. Hangisinden keyif alıyorsanız onu seçin. Şu veya bu daha çok işe yarar diye bir şey yok. Çünkü hangisinden keyif alıyorsanız, en çok o işinize yarayacak. Benim önerim, size en çok keyif veren 1-2 egzersizi seçip her gün uygulamanız, diğerlerini de ihtiyaç hissettiğiniz zamanlarda kullanmanız.
Ben burada sadece benim uyguladığım egzersizleri anlattım, çünkü uygularken yaptığım yanlışlardan onların püf noktalarını öğrendim ve teorik olarak bildiğim diğer egzersizler hakkında ahkam kesmek istemedim. Siz başka birçok kaynaktan öğrenip kendiniz için başka bir tane seçebilir veya hiçbirini beğenmezseniz kendi egzersizinizi yaratabilirsiniz.
Mesela benim, egzersiz olarak anlatmadığım ama işime çok yarayan bir rutinim var. Sabahları uyanıp yüzümü yıkarken aynaya bakıp yüzüme sebepsiz yere kocaman bir gülümseme yerleştiriyorum ve kocaman bir ‘günaydın’ diyorum. Araba kullanırken biraz dalgın düşüncelere daldıysam da, yine aynen kocaman bir şekilde gülümsemeye ve radyodaki güzel şarkıya eşlik etmeye başlıyorum. Yanımda da ‘kafayı mı yedin?’ diyen kimse olmadığı için karizmayı çizdirme ihtimalim de olmuyor.
Hangi egzersizi seçerseniz seçin, kilit kelime SEVEREK ve KEYİFLE uygulamanızdır. Belki bende hiç işe yaramayan bir tanesine siz bayılacaksınız. Yaparken keyif alın, sonrasında kendinizi daha iyi hissettiğinizi fark edin. Bir süre sonra size eskisi kadar keyif vermiyorsa başka bir egzersize geçin. Sadece istekleriniz olsun diye görev aşkıyla yapmayın. Benim görev aşkıyla yaptıklarımın hepsi elimde patladı.
Siz keyif aldıkça, yayın yaptığınız frekans adım adım değişecek ve istediğiniz her şey de size adım adım yaklaşacak.