İkili İlişkiler konusu hakkında yazarken kendimizle olan ilişkimizden bahsetmemek mümkün değil. Çünkü diğer insanlarla olan ilişkimizdeki en belirleyici unsurlardan bir tanesi, kendimizi ne kadar sevdiğimiz ve kendimize ne kadar değer verdiğimiz.
Hayatımızdaki hiç kimseyle 7/24 beraber olmuyoruz; ne en yakın arkadaşımızla, ne eşimiz/sevgilimizle, ne çocuğumuzla ne de anne-babamızla. Her an beraber olduğumuz tek bir kişi var, o da KENDİMİZ. Hoşlanmadığımız her şeyden ve herkesten kaçmak mümkün ama kendimizden kaçmak imkansız. Halbuki kendimizle olan ilişkimizin üzerinde çalışmak yerine kendimizde eksik gördüğümüz parçaları tamamlayacak bir eşin/sevgilinin peşinde koşuyoruz çoğu zaman.
“Ben kendimi sevip sevmediğimi bilmiyorum, seviyorumdur herhalde ama öyle birisi girsin ki hayatıma beni çok sevsin”
“Benim çok fazla zamanım olmuyor kendimi şımartmaya ama öyle birisi girsin ki hayatıma benim kendime gösteremediğim ilgiyi o bana göstersin, beni şımartsın”
“Ben aileme çok düşkünüm (belki de su yüzüne çıkmamış birçok sorun var ama farkında bile değil), birlikte olacağım kişi de düşkün olmalı”
Ve bu beklentilerle karşı tarafın her hareketi bu kriterler doğrultusunda değerlendiriliyor ve sürekli sınava tabi tutulan kişi eninde sonunda sınavlardan birisinden çakıyor. Çünkü bizim sepetimizin altı delikse yukarıdan kim ne koyarsa koysun eninde sonunda yine boşalıyor. Ben kendimi sevmiyorsam, zaman zaman şımartmıyorsam veya ailemle birçok şeyi konuşmak yerine içime atıyorsam eşim/sevgilim ne yapabilir? Zaten bu şartlar altında ne yaparsa yapsın yeterli gelmesi pek mümkün değil.
İşin ironik tarafı, sürekli kendi sepetimizi doldurmaya çalışırken hep alıcı konumundayız. Sürekli istiyoruz; beni sevsin, benimle ilgilensin, ailemle ilgilensin… Peki sen ne vermeyi düşünüyorsun bu ilişkide? Öyle ya, niye sürekli veren taraf eşin/sevgilin olsun?
İtirazları duyar gibiyim “Aaa, olur mu canım, bizim ilişkimizde verici olan, alttan alan, idare eden taraf hep benim” Eee, peki sen ne diye hep verici olan tarafsın? Aslında karşı taraftan istediğin şeyler olduğu ve bunu bir şekilde elde etmek istediğin için ya da belki kaybetmekten korktuğun için. Çünkü o zaman sepetindeki deliğin yarattığı boşluğu kendi kendine doldurman mümkün olmayacak.
Halbuki önceliğimiz kendi sepetimizdeki delikleri onarmak olsa, mutlu olmak ve sevgiyi hissetmek için başka birisine ihtiyacımız kalmayacağı için sevginin kaynağı biz olacağız.
Ayrıca kendimizle olan ilişkimizde bir takım sorunlar varsa mutlaka sorunlu kişiler girecek hayatımıza, çünkü ancak benzer titreşimlerde olduğumuz kişilerle eşleşebiliyoruz.
İşte tam da bu yüzden kendi üzerimizde çalışmak öncelikli. İstediğimiz gibi bir ilişkiyi yaratmak ancak istediğimiz kişi olmakla mümkün.
Biz kendimizi ne kadar iyi tanır, olduğumuz gibi kabul eder ve seversek hayatımıza giren kişilerle de gerçek anlamda sevgiyi deneyimlemek mümkün. Aksi takdirde hayatımızdaki ilişkilerin ihtiyaçlarımızın giderildiği bağımlılık ilişkilerinden öteye gitmesi mümkün değil.
Sizden başka hiç kimsenin sözleriyle, davranışlarıyla sizi etkilemesi veya üzmesi mümkün değil. İlişkilerinizde sizi rahatsız eden durumlar varsa bakın bakalım siz kendinize nasıl davranıyorsunuz. Size kırıcı sözler söylüyorsa, belki bu sözleri siz kendi kendinize söylüyorsunuzdur farkında bile olmadan. Size yeteri kadar ilgi göstermiyorsa, belki siz kendinize yeteri kadar ilgi göstermiyorsunuzdur.
19 yıllık ilişkimizde Mert’le birçok evrelerden geçtik ama şunu söyleyebilirim ki; kendi üzerimizde çalıştığımız, kendi mutluluğumuzun sorumluluğunu birbirimize yüklemeyi bıraktığımız son yıllarda çok daha doyurucu ve derin bir ilişkimiz oldu. Hani yıllar ilişkiyi eskitir derler ya, ben buna katılmıyorum. Kendinize emek harcıyorsanız, ilişkiniz de bundan olumlu anlamda nasibini alıyor.
Bu hayatta en önemli ilişki kendinizle olan ilişkiniz. Tam istediğiniz gibi bir sevgili istiyorsanız önce siz tam istediğiniz gibi olun, gerisini hayatın doğal akışı hallediyor zaten…
Not: Haftalık yazılar biraz tavsamaya başladı, biliyorum:) Fakat kızlarla beraber yaz modundayız, o yüzden fırsat buldukça yeni yazı yükleyebiliyorum. Ne de olsa ben de kızlarıyla olan ilişkisine emek harcayan bir anneyim bu aralar. Anlayışınız için teşekkür ediyorum.
