Hepimiz kendi hayatımızı kendimiz yaratıyoruz. Odağımız hangi yöndeyse, yaratımımız da o yönde.

Geçen hafta yeni yıl sebebiyle herkes sosyal medyada yeni yıldan beklentilerini ve dileklerini içeren yeni yıl mesajları yayınlıyordu.Çok sevdiğim birisinin yayınladığı yeni yıl mesajı o kadar dikkatimi çekti ki, bu hafta o konuyla ilgili bir yazı yazmaya karar verdim. Aşağıda önce mesajı, sonra da benim yorumlarımı okuyabilirsiniz.
“2014’te aldigi kararlar kimseyi yaniltmasin, kimsenin colugu cocugu kimseyi uzmesin, trafikte kimse onune kirmasin, saatlerce trafikte kimse kalmasin, kombisi bozulmasin, patronu sinir etmesin, hastaneye,polise allah dusurmesin, takimi yenilmesin, ucagi,otobusu kacirmasin, sinavda kalmasin, sevgilisi terk etmesin, kimsenin kredi karti borcu sismesin, kimse ailesinden,dostundan,postundan uzak kalmasin, allah herkesi sevdiklerine bagislasin. Amin”Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama hiçbir cümlede pozitif bir odak yok! Son cümle pozitif görünse bile, bir miktar hayat tehlikelidir gibi bir algı içeriyor.
Hepimizin hayatla ilgili birçok istek ve niyeti var. Bunları yaratabilmek için isteğimizin YOKluğuna değil, VARlığına odaklanabilmek önemli. Ve kişilerin seçtikleri sözcüklerden isteklerinin VARlığına mı yoksa YOKluğuna mı odaklandıklarını görebilmek mümkün. Yani düşünceleri pozitifte mi, negatifte mi?
Bu siteyi takip ediyorsanız ya da kişisel gelişime az çok ilginiz varsa, zihnimizin negatif komutları algılamadığını biliyorsunuzdur artık, hani şu çok verilen “pembe fili düşünme” örneğinde olduğu gibi. Bu cümleyi duyunca pembe fili düşünmemek nasıl mümkün değilse, negatif cümleler içeren niyetlerle de istediğimiz şeyi yaratmak pek mümkün değil.
Düşüncelerimiz ağzımızdan çıkan sözcükleri belirliyor, o sözcükler de düşüncelerimizi güçlendiriyor. Birbirini besleyen bu döngüyle biz de hayatımızı yaratıyoruz. Yaratımlarımızdan memnunsak, döngüyü bozmaya hiç gerek yok, aynen devam. Fakat yaratımlarımızdan memnun değilsek, döngüyü bize hizmet eden bir hale çevirmek daha iyi olur.
Hayatımızı inançlarımız ve buna bağlı olarak attığımız adımlarla yaratıyoruz. Size hizmet etmeyen inançlarınızı değiştirmek için onları güçlendiren sözcüklerinizi değiştirerek işe başlayabilirsiniz. Biliyorum, ilk başta biraz suni ve zorlama gibi geliyor ama bütün alışkanlıkları değiştirmek ilk başta biraz zorlama gelir insana. İnanç dediğimiz şey, düşünce alışkanlığından başka bir şey olmadığına göre bu alışkanlığı değiştirmek niye farklı olsun ki? Her alışkanlığı oturtmanın bir miktar emek ve zaman alması gayet normal. Ve harcanan emeğe kesinlikle değiyor.
Yukarıdaki niyetleri, isteğin pozitif tarafına odaklanarak söylemek mümkün.
2014’te herkes kendi için en doğru kararı alsın (2014’te aldigi kararlar kimseyi yaniltmasin) herkesin çoluğu çocuğu çevresine faydalı olsun (kimsenin colugu cocugu kimseyi üzmesin) trafikte herkes saygılı davransın (trafikte kimse onune kirmasin) herkes gideceği yere zamanında varsın (saatlerce trafikte kimse kalmasin) kombisi düzgün çalışsın (kombisi bozulmasin) patronuyla iyi bir ilişkisi olsun (patronu sinir etmesin) herkes sağlıklı ve huzurlu olsun (hastaneye,polise allah düşürmesin) takımı maçları kazansın (takimi yenilmesin) uçağa ve otobüse zamanında yetişsin (ucagi,otobusu kacirmasin) sınavı başarılı geçsin (sinavda kalmasin) sevgilisiyle güzel bir ilişki yaşasın (sevgilisi terk etmesin) herkes bolluk içinde olsun (kimsenin kredi karti borcu sismesin) herkes sevdikleriyle beraber olsun (kimse ailesinden,dostundan,postundan uzak kalmasin) Tüm bunlar için teşekkür ederim (allah herkesi sevdiklerine bagislasin) Eminim (Amin)Sözcükleriniz çok güçlü yaratıcılardır, sözcüklerle düşüncelerinizi ve olduğunuz kişiyi beyan edersiniz. Hayat da beyanınıza uygun deneyimleri getirir size.
Deneyimlerinizi değiştirmek istiyorsanız, beyanınızı değiştirmeye başlamanız yeterli…