Bu haftaki yazıda sevgili Aslı Ateş’in sorusunu yanıtlamak istiyorum. Kısa bir soru olduğu için soruyu buraya da kopyaladım.
“Merhaba, Yazılarınızı ilgiyle ve beğeniyle takip ediyorum. Ne istediğini bilmemek konusundaki düşünceleriniz nelerdir? İnsanın kendini tanıması, kendisini neyin mutlu edeceğini anlaması, ne istediğini bilmesi konusunda gelişmesini sağlayacak ne gibi çalışmalar yapılabilir? Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim. Sevgilerimle”
Hayatta attığımız her adım istek duymakla başlıyoruz. Doğduğumuz andan itibaren bir şeyler istiyoruz; uyumak istiyoruz, karnımızı doyurmak istiyoruz, oyuncağımıza uzanmak istiyoruz, yürümek istiyoruz, koşmak istiyoruz, konuşmak istiyoruz…. Sürekli istiyoruz da, istiyoruz.
Çocuklara hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama onlar hiçbir zaman ben ne istiyorum diye düşünmezler, sadece akıllarına bir şey gelir ve yaparlar. Çünkü isteklerini sınırlayıcı hiçbir inanç henüz gelişmemiştir ve tamamen akışta yaşarlar.
Ne zamanki büyümeye ve zihin mekanizması gelişmeye başlar işte o zaman çevresindeki sınırlayıcı inançlardan etkilenmeye ve bir kısmını da kendi inançları olarak almaya başlar. Ben de kızlarımdan bunu çok net görebiliyorum.
Karşılıklı konuşmadan ve daha detaylı soru sormadan ne olduğunu %100 söylemem mümkün olmamakla beraber, tahmin ediyorum ki hayatının bir noktasında istek duymakla ilgili sınırlayıcı bir inanç geliştirmişsin. ‘Hak etmiyorum’ olabilir, ‘daha fazlasını istemek ayıptır’ olabilir, ‘isteklerim için emek harcamak zor’ olabilir, ‘ben kararsızım’ olabilir,…. Veya bambaşka bir şey olabilir. Seans yapamadığımız için bunu bulma işini sana bırakıyorum:)
Aslında ne istediğini bilmiyor değilsin, şu an bile bir isteğin var; ne istediğini bilmek istiyorsun.
Seni neyin daha mutlu edeceğini bulmaya çalışmadan önce ne istediğini bilen bir insan olmak üzerine çalışmanı ve bununla ilgili sınırlayıcı inançlarını fark ederek dönüştürmeni öneririm. Bir bak bakalım, ne istediğini bilmemek sana ne kazandırıyor? Sonuçta bir insan ne istediğini bulursa, isteğini elde etmek için önce kendisinde bir dönüşüm yaratması ve gerekli adımları atabilmek için de belli bir enerji, emek ve zaman harcaması gerekiyor. Belki de ne istediğini bilmemek seni bundan koruyor, kim bilir…
Bunlarla ilgili bir farkındalık yaratabilirsen, yapmaktan keyif aldığın şeylerle iyi yaptığını düşündüğün şeylerin bir kesişim kümesini bularak ne istediğini daha rahat keşfedebilirsin. Ne yapmaktan keyif alıyorsun ve neleri iyi yapıyorsun?
Aslında benim de ne istediğimi bilmediğim bir dönem oldu hayatımda, daha evvelki yazılarımda da anlatmıştım ama burada da kısaca bahsedeyim. İçinde olduğum sektörü bıraktığım, yeni bir şeyler yapmak istediğim ama ne olduğunu bir türlü bulamadığım bir dönemdeydim. Sürekli ‘ben ne yapmak istiyorum acaba’ diye sızlanıyor ve içinde olduğum durumdan bir türlü memnun olmuyordum. Sonra bir gün bunun peşinden koşmayı bırakmaya ve hayatımda keyif aldığım anları arttırmaya karar verdim.
Her gün 20 dakikamı kendime ayırdım. Ada yeni doğmuştu o zamanlar ve o öğlen uykusuna yattığında ben de kendime zaman ayırmaya başladım. Kendimle baş başa zamanlar yarattım, kahve keyfi yaptım, kitabımı okudum, o sürede canım ne istiyorsa onu yaptım. Her gün sadece kendime ve keyfime odaklandığım minimum 20 dakika, başka hiçbir şey düşünmeden.
Yaklaşık 25-30 gün sonra bir gün kendiliğinden ne istediğimi bulmuş ve yaşam koçu olmaya karar vermiştim. Kişisel gelişimden çok keyif alıyordum ve oldum olası çok iyi soru sorardım. Hatta babam ve kardeşim ‘Bu kadar soru aklına nereden geliyor senin?’ derlerdi sık sık. Sevdiğim ve iyi yaptığım şeylerin kesişimi işte.
Dönüşüm süreci ne istediğini bulduktan sonra başlıyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi, ne istediğini bulamamanın sebebi dönüşüm sürecine girmeyi ertelemektir belki de.
Bu noktada kendini tanımak çok önemli bir avantaj tabi ki. Kim olduğunu bilmek, burada ne için var olduğunun farkına varmak, içindeki cevheri bulmak, kendini olduğun gibi kabul etmek ve sevmek.
Kendini daha iyi tanımak için, çocukluğunda neler yapmaktan hoşlandığına bakmanı öneririm. O dönemde filtrelerimiz olmadığı için kendimiz gibi olmayı çok daha rahat başarıyoruz. Hangi anlardan keyif aldın? En çok mutlu olduğun anın hangisi? Neleri yüzünde bir gülümsemeyle hatırlıyorsun? Tüm bunları yazmanı öneririm. Yazarak çalışmak her zaman daha verimlidir, özellikle düşünceler henüz çok kayganken.
Kendini daha iyi tanımak için sana önerebileceğim bir diğer yol ise Human Design Analizin yani Yaşam Tasarımın hakkında bilgi sahibi olman.
Dünyada kendi yaşam yolcuğunda yürürken seni destekleyen özelliklerin nedir? Güçlü yanların neler? Karar mekanizman nasıl çalışıyor ve kendin için en doğru kararları ne şekilde alabilirsin? Hayatta nasıl bir stratejiyle ilerlersen yaşamın sana sunduğu güzelliklerin farkına varabilirsin?
Ben kendimle ilgili inanılmaz farkındalıklar yaşamış, kendimi daha iyi tanıyarak olduğum gibi kabul etme ve sevme konusunda çok önemli adımlar atmıştım. O yüzden kendini daha iyi tanımak ve içindeki cevheri ortaya çıkarmak isteyen herkese hararetle öneriyorum:)
Bu haftalık bu kadar…
Herkese istediklerini keşfettikleri ve keyifle tadını çıkardıkları günler diliyorum.
Sevgiyle…
16 yaşımda bir gün hayatımda istediklerimin gerçekleşmediğini daha sonra ise asıl istediğim şeyleri yapmadığımı fark etmiştim. Sonra kendime 2 verdim. Sadece sevdiğim şeyleri yaptığım bir 2 ay. Tabiki kendime de okulumla ilgili vs. zaman ayırıyordum.Bugün 22 yaşımdayım ama hayatımın o dönemini çok severek hatırlıyorum. Sanırım kendim olmaya başladığım ilk zamanlardı. Sevdiğimiz şeyleri yapmak gerçekten çok güzel…Yazını keyifle okudum…
neyden keyif aldığımı ne istediğimi amacımın ne olduğunu gerçekten bilmiyorum bunun yanına bi bıkkınlık tükenmişlik sendromu yaşıyorum resmen.bu dönemde de kendimi hata yapmaktan alıkoyamıyorum agrasif oluyorum etrafımdaki insanları kırıp döküyorum ve kendimi çıkmazda hissediyorum.çöküş içerisinde gibiyim ve içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. yaptığım hiçbir şeyden zevk almıyorum. nasıl bir yolda olduğumu bulmaya çalışıyorum.nette bununla ilgili araştırma yapmaya başladım ve yazınıza rastladım. sanırım ban doğru yolu gösterdi ve kendimin farkına vardım.sonsuz teşekkürler