İnsanoğlunun hamurunda istek duymak var. Hayatın akışı da bunu gerektiriyor zaten. İstek olacak ki, yenilikler olsun değişimler gerçekleşsin.
Bununla beraber bir şeyi gerçekten istemek ile istemek gerektiğini düşünmek arasında ciddi bir fark var ve çoğu zaman bu ikisini birbirine karıştırıyoruz.
Sonra da aslında gerçekten istemediğimiz şeyler için ‘yapamıyorum, beceremiyorum, olmuyor’ diye kendimize kızıyor ve ‘ben beceriksizim, tembelim, yorgunum’ gibi etiketler yapıştırmaya başlıyoruz. Oysa gerçekten istemiyoruz bile, sadece bunun farkında olmuyoruz.
Gerçekten istediği şeyi yapan birisinin ne yorgunluk hissettiğini gördüm ne de önüne engeller çıksa bile tembellik yapıp yarıda bıraktığını.
Bir danışanım ile yapmak istedikleri ile ilgili konuşuyorduk. Spor yapmayı istediğini ama çok tembel olduğu için bir türlü başlayamadığından bahsetti. Oysa bundan sadece 10 dakika önce çok sevdiği bir hobisi için erken bir saatte yollara döküldüğünü ve akşama kadar neler yaptığını gözleri parlayarak anlatıyordu.
Sevdiği ve gerçekten istediği bir şey için tembellik yapmıyor ama konu spor yapmak olunca ‘ben tembelim’ bahanesi arkasına saklanıyor ve kendisini hiç hak etmediği bir şekilde etiketliyordu.
Zaten biraz daha konuşunca çevresinden ‘Sağlıklı olmak için spor yapmak lazım’ cümlesini sık duyduğunu ve hem bir miktar kilo vermek hem de sağlıklı yaşamak için spor yapması GEREKTİĞİNİ düşünmeye başladığını kendisi de fark etti. Oysa spor yaparken çok sıkılıyordu ve bu yüzden spor yapmayı gerçekte istemiyordu.
Neyi yapmayı ve yapmamayı seçtiğimiz aslında o kadar da önemli değil. Bunlar her an değişebilecek tercihler.
Kendimizi aslında hiç hak etmediğimiz bir şekilde etiketlemek ise kendimizi sevmek ve takdir etmenin önünde en büyük engeli oluşturuyor. Oysa mutlu ve başarılı bir yaşamın ilk adımı kendini sevmek.
O yüzden bir şeyleri ister yapın ister yapmayın, ister başlayın ister yarı yolda bırakın ama tüm bunların açıklamasını kendinizi eleştirerek yapmayın.
Sadece sorun kendinize: “Ben bunu gerçekten istiyor muyum yoksa istemem gerektiğini mi düşünüyorum?”
Belki de cevap burada gizlidir.
Hepinize tüm sorularınızın cevaplarını aldığınız harika bir hafta diliyorum.
Sevgiyle kalın.
Demek ki ben, hiç bir şey istemeyen yaşayan bir ölüye dönmüşüm. Hiç bir engeli tanımayıp ve zevkle yaptığım ve yapmayı istediğim bir şey yok.