Bu website bir kişisel gelişim sitesi olduğu için en başından beri bu içerikte yazılar yazıyorum ama bir yandan da şu an Türkiye’nin çok hızlı değişen bir gündemi var ve bu gündeme kayıtsız kalmak mümkün değil. Yine de elimden geldiğince gündemi kişisel gelişim konularıyla bağdaştırarak vermeye çalıştım. Biraz tereddüt etmedim değil ama dediğim gibi şu anda yaşanan dönüşüme kayıtsız kalamadım.
Bir dönem Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu zamanları ve Atatürk’ün hayatını anlatan kitapları çok okudum. Her okuduğumda da yaşananlara hayran kaldım ve o dönüşüm zamanlarına tanıklık edemediğim için hayıflandım. Hatta kendi hayatımda bir sorun yaşadığımda kendime hep şunu dedim: “Atatürk’ün önderliğinde bu insanlar hiç yoktan koskoca bir ülke yarattılar, sen kendi hayatını mı rayına sokamayacaksın. Şu an benim yaşadığım o zamanlar yaşananların yanında nedir ki?” Kendi kendime yaptığım bu konuşma hep işime yaradı ve bana motivasyon kaynağı oldu.
Elbette ki, şu an yaşananlar o dönemle kıyas kabul etmez ama bu da bir değişim ve dönüşüm zamanı. Dönüşümler her zaman biraz sancılı olur ama bir o kadar da heyecan verici ve güzel. Tıpkı bir tırtılın kozasından çıkıp bir kelebeğe dönüşmesi gibi. Ben kendi adıma bu döneme tanıklık edebildiğim için çok mutluyum.
Şu an Gezi Parkı boşaltıldı, eylemler değişti, durarak bile kendimizi ifade etmenin mümkün olduğunu gördük ve dönüşüm olması gerektiği gibi farklı bir yön aldı.
Bu hafta ben de burada duruyorum. Sosyal medya paylaşımlarında gördüğüm bu film çok hoşuma gitmişti. Hepimizin bir yandan biricik ve tek, bir yandan da bir ve bütün olduğunu anlatıyor. Sizi bu kısa filmle başbaşa bırakıyor ve huzurlarınızdan ayrılıyorum.
Belki haftaya yazılara kaldığımız yerden devam edebiliriz. Yarım bıraktığım bir konu vardı, aklımda hala