Hayatta hepimiz birçok konuda korku duyuyoruz. Kimi topluluk önünde konuşmaktan korkuyor, kimi reddedilmekten, kimi böceklerden, kimi yüzmekten, kimi araba kullanmaktan, kimi yeni bir ilişkiye girmekten,….. Liste sonsuz, yüzlerce sayfa bununla dolabilir. Sonuç olarak, dünyada ne kadar insan varsa, o kadar korku çeşidi mevcut.
Ama içlerinden bir tanesi var ki, dönüşüm yolculuğunda bizi en çok baltalayan şey bence: KORKMAKTAN KORKMAK
Bazı şeylere can atmak ne kadar doğalsa, bazı şeylerden korkmak ta bir o kadar doğal. Yeni bir yöne gitmeye karar verdiğimiz zaman hepimiz korku duyarız. Bu his bizi çoğu zaman korurken, bazı zamanlar da gelişimimize engel olur. Yapmak istediğimiz şeyleri korkumuzu iyi yönetemediğimiz için yapmaktan vazgeçeriz ve zihnimizden şu düşünceler geçer: “Bunu yapmaktan çok korkuyorum”
Bunun tercümesi: “Korkmuyor olsaydım rahat rahat yapacaktım!”. Hemen korkumuzu yenmek için bir takım yöntemler aramaya başlarız ki, her ne istiyorsak korkmadan rahat rahat yapalım ve korktuğumuz şeyler başımıza gelmesin.
Korkunun dönüşmesi bu şekilde gerçekleşmiyor ne yazık ki. Ayrıca korkuyu yenmek diye bir şey söz konusu değil, sadece onu size hizmet eden bir şekilde yönetmek mümkün.
Önce şunu belirteyim, ölesiye korktuğunuz bir şeye direk girişmenizi önermem. Kayak öğrenmekten korkuyorsanız, düşünceleriniz üzerinde çalışmadan ve ufak ufak denemelerle kendinize güveninizi geliştirmeden en tepeye çıkmanızı önermem. Henüz inancınız eyleminizle uyumlu olmadığı için, aşağı doğru kayarken düşüp bir tarafınızı kırmanız içten bile değildir. Bunun sonucunda da ‘kayak yapmanın tehlikeli’ olduğu inancınız güçlenebilir ve yeni bir deneme için cesaretiniz kırılabilir. (Gerçi bazı kişiler düştükçe yeniden ayağa kalkmak için ciddi şekilde motive olabilirler ve ben birebir çalışmadan sizin hangi gruba dahil olduğunuzu bilemeyeceğim için, burada ancak genel bir yorum yapabilirim)
Düşünceleriniz üzerinde çalıştıktan ve ufak ufak denemelerle kendinize güveninizi bir miktar geliştirdikten sonra bir an gelir ki, kendinizi denemeye hazır hissedersiniz. Bunu ancak siz anlarsınız, yine de hala korku vardır içinizde. Çünkü korktuğunuz deneyimin içine dalmadan ve korkunuzla yüzleşmeden onu dönüştürmeniz mümkün değildir.
En az bir kere daha başınıza gelecek ve bu sefer her zamankinden farklı bir duruş sergilediğinizde dönüşecektir korkunuz. Hayat da bu yüzden karşınıza çıkarır onları, korkunuzla baş edin ve onu yönetin diye. Yoksa size garezi olduğundan değil.
- Eğer hep yanlış ilişkiler içine giriyorsanız ve bundan korkuyorsanız, bir sonraki yanlış(!) ilişkinizde farklı bir duruş sergileme cesaretinizde dönüşecek korkunuz,
- Ya da patronunuzun size göre gereksiz çıkışlarından stres oluyorsanız, bir sonraki deneyimde bundan rahatsız olduğunuzu belirtme cesaretinizden sonra yok olacak bu korkunuz,
- Maddi korkularınız varsa, bir sonraki maddi sıkıntınızda harcama alışkanlıklarınızı değiştirme kararınızla serbest bırakacaksınız korkunuzu.
Yani korktuğunuz ne varsa bu durum bir kere yaşanacak ve korkunuzla yüzleşip içinden ustalıkla geçtiğiniz zaman korkunuzdan özgür kalacaksınız. Oturduğum yerden ben dönüşeyim, sonra da korktuğum şeyleri rahat rahat yapayım diye bir durum yok.
O yüzden korkmayın korkmaktan. Korktuğumuz her alan, kendimizi geliştirmek için bir fırsat. Hayat da bizden yana aslında. Biz değişmek istiyoruz, hayat da bize bunun için gerekli ekipmanı sağlıyor. Değişim için bir fırsat daha veriyor.
Hepinize bu fırsatları fark ettiğiniz ve takdir ettiğiniz harika bir hafta diliyorum.
