Anneannem derdi ki: “İyi gün dostu çok olur kızım, önemli olan kötü gün dostun olsun”
Bu söyleme kısmen katılıyorum. Hepimiz hayatımızda zorlu virajlardan geçerken bir yerlere savrulabiliyoruz. Böyle dönemlerde bizi toparlayacak, bize destek olacak kişilerin hayatımızda var olması büyük zenginlik.
Bununla beraber yaşamda her şey yolundayken yani mutlu, başarılı, aşık, sağlıklı ve varlıklı olduğumuz zamanlarda tüm bu güzellikleri içtenlikle paylaşacak, mutluluğumuza tüm kalbiyle destek verecek ve samimi bir şekilde iyiliğimizi arzu edecek dostların olması da büyük zenginlik bence.
Anneannem aynı zamanda derdi ki: “Oooo kızım, sen iyiysen herkes iyi. Sen bir kötü olmayagör”
O bunu hangi niyetle söylerdi, o çocuk aklımla tam çıkaramazdım. Kendi arkadaşlarından mı şikayet ederdi, yoksa bana iyi insan olmayı mı öğütlerdi, tam bilemezdim. Sanıyorum her ikisinden de biraz vardı.
Şimdi biliyorum ki, çekim yasasını ve evrensel işleyişi bu kadar güzel ve net anlatan başka bir cümle yok.
Her ne istiyorsak önce o olmamız gerek.
Aslında işin güzel tarafı bu işleyişin içinde kimsenin değişmesine ihtiyacımızın da olmaması. Sadece kendimizi değiştirmemiz yeterli, her şey kendi ellerimizde.
Başarılarımızı takdir eden, mutluluğumuzu paylaşan ve iyi yanlarımızı gören iyi gün dostları istiyorsak hayatımızda, bizim de tam böyle olmamız gerekli.
Kızmak yerine anlayış göstermek, kıskanmak yerine takdir etmek, eleştirmek yerine beğenmek, içerlemek yerine affetmek…
Zaten diğer türlüsü için hayat gerçekten çok kısa:)
Hepinize sevgi dolu iyi gün dostlarıyla çevrili harika bir hafta diliyorum.
Sevgiyle kalın.