Çoğu kişiden bir çok şey için zaman bulamadıklarını duyuyorum.
Kendileri için bir şey yapmak istediklerinden ama bir türlü zamanın yetmediğinden yakınıyorlar. Mesela bir parkta oturup 30 dk. kitap okumaya zamanları olmadığından.
Oysa bir şey için zaman bulunmaz, zaman yaratılır 🙂
Bir gün 24 saattir. Bunun belli bir süresinin uyku, yemek, günlük öz bakım gibi temel ihtiyaçlara gittiği düşünülürse, geriye sınırlı bir zaman dilimi kalır.
Bu sınırlı sürenin her şeye yetemeyeceği zaten aşikar. Bir öncelik sıralaması yapmak zorundayız.
Buradaki önemli olan soru ise şu: “Zamanımı hangi önceliklere göre yönetiyorum?”
Parkta 30 dk. oturmak ya da başka herhangi bir şey için zaman ayırmamak demek, zihnini yani kendini dinginleştirmek için zaman ayırmamak demek. Bu da aslında kendi hayatında kendine öncelik vermemen demek.
Kendin için, isteklerin için zaman yaratmazsan bunu hiç kimse senin için yapmayacak ne yazık ki.
Başkalarının isteklerini kendi isteklerinin önünde tutuyorsan, yine kendi hayatında önceliğin kendin değil demektir.
Etrafımıza katkı sağlamak, onlar için güzel şeyler yapmak başka alan, kendimizi öncelik sıralamasında geriye koymak bambaşka bir alan.
Kendini ihmal ettiğin sürece kimseye faydan olmaz.
Önce kendine özen göstermelisin ki; sonra sana ihtiyacı olanlara verebilecek pozitif enerjin olsun.
Kendini mecbur hissederek verici olmak ilişkilerde kızgınlık, öfke, anlayışsızlık gibi sorunları da beraberinde getirir ve enerjinden çalar. Oysa gönülden verici olmak mutluluk, huzur ve pozitif enerji sağlar.
Diyeceğim o ki; önce kendin ve kendi önceliklerin için zaman yaratmalısın.
Sen iyi olursan diğer her şey bir şekilde hallolur.
Güzel bir hafta diliyorum.
Yaşamınızda hızlı ve kalıcı bir değişim arzu eder ve olasılıklarınız hakkında daha detaylı görüşmek isterseniz, KOÇLUK ÖNGÖRÜŞMESİ için bana ozge@ozgecuhadaroglu.com adresinden ulaşabilir, NEFES TERAPİSİ ve HUMAN DESIGN SEANSLARI için de yine aynı adresten randevu alabilirsiniz.
Sevgiyle kalın.