Mutlu Yüzler

Kendine emek harcayan herkesin hayatında değişim yarattığından yüzde yüz eminim. Yine de, bunu sadece benim söylemem yerine hayatlarında arzu ettikleri değişimi yaratan kişilerin kendilerinin söylemesinin daha anlamlı olduğunu düşünüyorum. Başkalarına da ilham olmaları açısından çalıştığım kişilerden düşüncelerini yazmalarını rica ettim. Zaman ayırıp düşüncelerini paylaştıkları için onlara gönülden teşekkür ediyorum.

 

 

“Sevgili Özgecim,

Sen benim için çok kıymetlisin. Neden biliyor musun? Benim içimde bana seslenen, o minnacık, ince sesin volumunu yükselttin. Kalbimin sesine kulak vermemi sağladın. Belki hala her seferinde bu sese kulak veremiyorum, ancak bazı soylediklerin hep aklımda. Mesela “iyi bir gün yok, bir güne güzel bir bakış açısı var” veya “duygularımızı bastırmayalım, yoksa suya bastırılan bir top gibi, biz onları bastırmaya çalıştıkça daha yükseğe fırlarlar”, bir başkası iste, hemen aklıma gelen “konuşmanın da bir adabı var. Her şeyi söyleyebiliriz, yeter ki konuşma adabına uyalım.”

Ben bugün, geçmişe oranla, sanırım durumu daha kolay kabullenebiliyorum, yapmış olduğum hataları “o zaman ben öyle bir kişiydim, simdi daha farklı bir karar verebilirim” şeklinde bir bakış açısı ile değerlendiriyorum, insanları etiketlemekten kaçınıyorum. Tabii kendimi etiketlemekten de… Hayat hep bir değişim içinde, bunu bu şekilde algıladığımda, her yeni günün, eğer ben öyle olmasına izin verirsem güzelliklerle geleceğini biliyorum.

Bazen umutsuzluğa, öfkeye de düşsem, bunların her birimizin hissedebileceği duygular olduğunu ve yaşayıp, hissetmem gerektiğini kabul ediyorum.

Seninle geçirdiğim süre, kendimi tanımam, çevremi anlamam ve başıma gelen her şeyin kendi yaratımım olduğunu fark etmemi sağladı ve artık elimde kullanabileceğim bir çok araç var. Çok takılıp kaldığımda, Özgeciğim, senin bana öğrettiğin egzersizleri kullanıyorum.

Bir de dostluk ve içtenlikle koçluğu yapışın var ki, o anlatılmaz yaşanır.

Seni seviyorum. “       Ela E – 38 Istanbul

 

“Kişisel gelişimle ilgilenmeye başladıktan sonra internetten buldum Özge’yi. Başlangıçta biraz tereddütlerim olsa da (sonuçta internetten bulduğum ve hiç tanımadığım bir yaşam koçu) tanıştıktan sonra çalışmaya karar verdim. Telefonda seans yapmak ne kadar etkili olur derken yüz yüze yapmaktan daha rahat olduğunu gördüm.

4 ay boyunca birlikte çalıştık. Benzer ilişkiler yaşamaktan ve değer görmemekten rahatsızdım. Sonuçta kendime değer vermediğimi, kendimi küçümsediğimi ve yalnız kalmamak adına kendimi yıpratana kadar yolunda gitmeyen ilişkilerin peşinden gittiğimi fark ettim. Şimdi o düşüncelerimden çok uzaktayım. Sevilecek, beğenilecek bir sürü yanım olduğunun farkındayım. Zaten genel anlamda pozitif bir insandım, şimdi de öyleyim. Hayatımda biri olmasa da mutluyum. Minik desteklere ihtiyacım olduğunda Özge’nin yanımda olacağını biliyorum.

Çözüm sürecini kısaltacağına inandığım için yaşam koçluğunun yanında nefes terapisi de almayı tercih ettim. Bambaşka bir deneyimdi. Nefesimin kısa olduğunu biliyordum ama sığ olduğunu, karın nefesimin kapalı olduğunu bilmiyordum. Sadece nefes alarak insan vücudunun şekilden şekile gireceğine, birden ağlamaya başlayacağına, duygu dönüşümlerinin nefesle birlikte çözüleceğine, sonunda meditatif bir şekilde kendini iyi hissedeceğine inanmazdım, bunların hepsini yaşamasaydım.  Bende çok işe yaradı. Hala zaman zaman evde nefes çalışıyorum kısa kısa. Bu süreç içinde en net gördüğüm karşıma çıkan extra iş fırsatları oldu. Hiç tahmin etmediğim yerlerden çıkan fırsatları değerlendirmekse extra bir kazanç olarak bana geri döndü.
Teşekkürler Özge  “      Banu,36,Bandırma 

 

“İşimden çok daraldığım bunaldığım bir dönemdi, zaten arayış içerisindeydim. Bir gün Cvmi güncelliyor, bir İK sitesine yüklüyor, ertesi gün ben bu kurumsal hayatı bırakıp yoga hocası olucam diyerek kararsızlığın ve mutsuzluğun dibine vuruyordum. O sırada hayatımın filmi çekilse fonda bir arabesk şarkısı, masada ben ve buzlu bir rakı kadehi şeklinde özetleyebilirdik yani. Tam bu kadar bunalmış ve daralmışken her sorunun cevabını internette bulacağıma inanan ve “bugün ne yemek yapsam” diye bile googlea soran ben, tesadüfen (tabi tesadüf diye birşey varsa(!)) Özge’nin websitesine rastladım. Aslında hemen hemen herşeyi yüz kişiye sorup, araştırıp karar veren ben bu sefer sadece bir ön görüşmeyle Özge’yle çalışmaya karar verdim. İlk başta tek sorunsalımın işimle ilgili olduğunu, bir an önce bu işten kurtulmak istediğimi; fakat ne yapacağımı bilmediğimi söyledim.  Aslında söylenecek yazılacak çok ayrıntı var ama seanslar içerisinde özetle asıl sorunun bambaşka birşey olduğu ve öncelikle onun çözülmesi  gerektiğinin farkına vardım.

Burada sihirli sözcük” farkına varmak”; çünkü Özge’nin yönlendirmeleriyle neyi değiştirmem gerektiğini onun yardımıyla ben bulmuş oldum. Eğer bu seanslara devam etmesem muhtemelen hala aynı konuları kafamda döndürüp döndürüp kendime acıyor ve başkalarına da acındırıyor olacaktım.  Bunların dışında “human design” sistemi  ile tanıştım. Bu dünyaya ne için geldiğim ve nasıl yaşarsam hayatımı kendi doğama daha uygun şekilde şekillendireceğimi öğrendim.  Belki hala gidecek çok yolum var; ama döngüyü kırıp yeni bir başlangıç yapmak bile çok değerli.  Herşey için çok  teşekkürler Özge  “       Esra, 30, Istanbul

 

“Her zaman kendimle ilgili bir arayış içindeydim. Kişisel bunalıma girdiğimde hemen psikiyatristime koşuyordum. O da çözüm olarak bana bir kaç ilaç ismi söylüyor ve bazı önerilerde bulunuyordu ki başkasının söylediklerini hiç dikkate almayız kendimiz inanmadıkça. 

Herkese evet diyor, kaybetmemek için herkesin gönlünü yapmaya çalışıyordum. İstemesem bile herkes beni sevsin diye özel bir çabam vardı. Bir gün Özge ile bir brunch toplantısında tesadüfen karşı karşıya oturduk ve orada tanıştık. Bana yaşam koçluğu yaptığından bahsetti. Benim de bir uzmanın yardımına ihtiyacım vardı ve bu sefer Özge’ye inanmayı ve onunla çalışmayı denedim. İlk başlarda kendime direndim ama sonunda başardım. Artık kaybetme korkumu aşmıştım. Kimseden sevgi dilenmemeyi öğrendim ve onaylanma ihtiyacıma gerek olmadığını gördüm.

Özge bu arada bana en önemli şeyi, sahip olduklarıma şükretmeyi öğretmişti ki hayatta mutluluğun anahtarını verdi elime.

Daha sonraları 4 seans nefes çalıştık. Bu benim bilinçaltımdaki negatiflikleri dönüştürürken ben kendimi çok daha iyi hissetmeye başladım.

Ne zaman başım sıkıntıya düşse önce Allaha sonra Özge’ye sarılıyorum, o benim iyilik meleğim oldu artık.

İlaçları çöpe attım, çünkü değişmesi gereken tek şey sadece benim düşüncelerimmiş. Her şey için çok teşekkürler Özgecim.”   Arzu Yeşilova, 38, Istanbul

 

“Dışardan bakıldığında her şey süper gidiyordu senelerdir istediğim iş atılımını yapmış çok fazla insanın isteyebileceği işe ve hayata sahipken bile huzursuzluğum, mutsuzluğum ve kendimi sabote etmelerim peşimi bırakmıyordu. Senelerce meditasyon,  reiki gibi bir çok şey ile uğraşmıştım ama artık hiç birini yapmak istemiyordum. Bir yerde bir problem vardı, farkındaydım. Hala aynı yerdeydim.

Hayatımda her şeyi değiştirmeye karar vermiştim. Birkaç şanssız coach arayışı sonrasında (şanslı olduğumun kanıtı) ve söylenmeye başladığım sıralarda evren bana Özge’yi getirdi. Geçmişime dönüp baktığımda hep kurtarılması gereken insanları seçmiş, onların bir şekilde hayatlarını düzeltmiş kendimi güçlü olmaya adamıştım. Ama artık çok sıkılmıştım, öfkeli bir insan olmuştum.

Bana durmadan sorular soruyordu Özge? Ben soru sorunca da cevap vermiyordu, kendi cevaplarımı bulmamı sağlıyordu. Özge’nin sorduğu sorulara verdiğim cevapların çoğunu hatırlamasam da cevaplarımı içselleştirmeye başlamıştım.

Değişim hala devam ediyor. Daha az şeyden korkuyorum. Korkuyorsam zaten yaşıyorum, endişelenmiyorum yaşamak istediğim deneyimi isteyerek elde edemiyorsam korkarak elde ediyorum. Son bir kaç aydır çok istesem de Özge ile sık görüşemiyoruz ama öğrendiklerimi hayatıma uygulamaya devam ediyorum.

Hayat benim elimde, 1 senedir huzurlu ve çok mutlu bir ilişkim var. K imse kimseyi kurtarmıyor çünkü ihtiyacımız yok. Dünyayı gezmek gibi bir isteğim vardı, son bir sende 7 ülkeyi gezdim. Artık hem çalışmak için hem gezmek için yeterli zamanım var her geçen gün işlerim çok daha iyiye gidiyor, daha sakinim. Sallandığım zamanlar hala oluyor tabi ki, onu da kabul edip çok çabuk dengeleniyorum. Olduğum halimi seviyorum böylece değişmeye devam ediyorum.

Değişmeyen tek şey değişim. Değişmeye ve kendinizle bütünleşmeye devam edin. Tek başınıza yapamıyorsanız içinizdeki değişimi bulabilmek için yardım alın. Aynı benim yaptığım gibi. “     Sema, 32, Istanbul

 

success