Nefes Çalışmaları

0
2616
nefes çalışmaları
nefes çalışmaları

Nefes çalışmaları ile ilgili bilgilere geçen hafta kaldığımız yerden devam edelim. Hayatın akışıyla uyumlu olduğunuzda nefesiniz ne şekildedir ve nefesin doğal akışı nasıldır?

Öncelikle şunu söylemek istiyorum; yanlış nefes almak diye bir şey YOK, sadece size artık hizmet etmeyen nefes alışkanlığı diye bir şey var. Zamanında bir şekilde işinize yaramış ama artık yaramıyor dolayısıyla değiştirebilirsiniz.

Diyelim ki, çocukken annenizden kardeşinizin yaptığı bir şey yüzünden azar işittiniz. Tam itiraz edecekken baktınız işittiğiniz azar miktarı artmaya başladı ve boğazınıza bir şey düğümlendi. Annenize ‘Sen ne saçmalıyorsun be kadın!’ dediğinizde yiyeceğiniz tokattan çekindiğiniz için duygunuzu ifade etmek yerine bastırmayı tercih ettiniz. Nefesinizi tuttunuz ve doğal olmayan bir nefes alışkanlığı geliştirmeye başladınız.Başvurduğunuz bu yöntem (!) o sırada çok işinize yaradı ve sizi tokat yemekten kurtardı ama artık şartlar değişti. Siz büyüdünüz ve bastırmış olduğunuz duygularınız bedeninizin bir bölgesinde enerji akışını bloke etmiş durumda. Demek ki, artık değiştirilme zamanı gelmiş.

Geçen hafta size tüm düşünce ve duygularımızın yansımasının bedenimizde bulunduğundan ve beden-zihin-ruh üçlüsünün birbirinden ayrılmaz olduğundan bahsetmiştim. İşte bu üçünü birbirine bağlayan en önemli araç nefes. Nefes çalışmaları ile bedeninizde bloke olmuş enerjileri ve geliştirmiş olduğunuz nefes alışkanlığını serbest bırakarak bedeninizin nefesinizin doğal halini hatırlamasına izin vermek mümkün. Ne de olsa sadece hatırlayacaksınız, çünkü aslında tüm hücrelerinizde bunu zaten biliyorsunuz.

Nefes doğal akışındayken;

  • Nefes karın bölgesinden yani diyaframdan başlar, sonra yukarı göğse çıkar ve tüm hücrelere yayılır. Yani nefes alırken önce karın şişer, sonra göğüs; verirken de önce göğüs bölgesi iner, sonra karın. Dairesel bir döngü olarak düşünün bunu, bir dalga gibi. Aynı zamanda da, zorlamadan ve ekstra efor sarfetmeden. Nefesi alıp-vermekten ziyade, nefesi bedeninize kabul ettiğiniz ve rahatça bıraktığınız dairesel bir döngü.
  • Nefes bağlantılıdır. Yani almadan ve vermeden duraksamaz, beklemezsiniz. Nefesi hemen almaya ve hemen vermeye izin verirsiniz, aynı hayatın doğal akışı gibi.
  • Nefes alışınız, nefes verişinizden daha uzundur. Dikkatiniz nefes alışınıza odaklanmış durumdadır, nefes verişle ilgilenmezsiniz. Daha uzun sürede nefes alır ve nefesi hiç zorlamadan kendiliğinden bırakırsınız. Hani bazen çok tedirgin bir halde beklediğiniz bir şey gerçekleşir ve derin bir ‘ohh’ çekersiniz ya, işte aynen nefes de öyle kendilğinden çıkar bedeninizden.

Nefesiniz bu şekildeyse, içinize çektiğiniz hava tüm hücrelerinize dağılıyordur. Fiziksel bir rahatsızlığınız yoktur ve hem maddi hem de manevi anlamda bolluk içindesinizdir, yani hayatın doğal akışıyla uyumlu haldesinizdir.

Tabi şunu özellikle belirtmek istiyorum; nasıl hayatın içinde bir miktar direnç göstermek son derece olağan ve hatta yeni yaratımlar için gerekliyse, zaman zaman nefesimizi tutmak da son derece olağan bence. Hepimiz insanız ve bazen içinde bulunduğumuz durumlara sorun (!) gözüyle bakabiliyoruz. Önemli olan hayatın akışında nefesinizin doğal akışına da daha fazla izin verebilmek. O zaman sorun diye adlandırdığımız durumlara da bakışımız çok daha hızlı değişebiliyor.

Nefes çalışmalarının üç seviyesi var: fiziksel, duygusal ve ruhsal. İşin doğrusunu söylemek gerekirse beni en az ilgilendiren kısmı fiziksel seviyesi oldu, çünkü ciddi bir rahatsızlığım yoktu ve kişisel gelişimle ilgilenmeye başladığımdan beri de eskisine göre çok daha seyrek hastalanıyordum. O yüzden benim ilgim daha çok işin duygusal ve ruhsal boyutuydu. Fakat yine de kendimde fiziksel bir takım değişiklikler gözlemledim. Örneğin,

  • Eskisine göre daha fazla enerjim var. Oldum olası fazla hareket etmeyi sevmem, annemin yürüyüş tekliflerini genelde geri çeviririm. Fakat şu aralar kısa süreli de olsa sabah sporu yapıyorum.
  • Hamileliklerim dışında çok kilolu olmadım ama şu aralar 1-2 kg. daha verdim kendiliğinden.
  • Küçük kızım Ada’nın doğumundan sonra kalan, zaman zaman farkettiğim bir sırt ağrım vardı. Ciddi bir düzelme var.

Aslında bir açıdan bakıldığında çok şaşırtıcı olmamalı, çünkü nefes çalışmaları sonrasında hücrelerinizin tamamına daha fazla oksijen, daha fazla yaşam gidiyor. Dolayısıyla aldığımız oksijen miktarı arttıkça da, vücudun kendi kendini onarma potansiyeli artıyor.

  • Ciltte, saçlarda canlılık artıyor çünkü hücre yenilenme hızı artıyor.
  • Bağışıklık sistemi üst seviyede çalışmaya başlıyor.
  • Anaerobik yani oksijenle birlikte varolamayan hastalıklarda (kanser gibi) ciddi düzelmeler fark ediliyor.

Zaten artık nefes çalışmalarının ve oksijen alımının faydaları ile ilgili bir çok bilimsel araştırma bulunmakta, hepsine internette rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bedenimizin kendini iyileştirme kapasitesi inanılmaz, nefes çalışmaları da bunu çok hızlandırıyor.

Dediğim gibi, işin fiziksel boyutu benim en az ilgimi çeken kısmıydı ama bir çok kişi için önemli olduğunu düşündüğüm için yine de bahsetmek istedim.

Nefes çalışmalarının duygusal ve ruhsal seviyesi artık haftaya kaldı.

Haftaya kadar yolunuz ve nefesiniz açık olsun…

HENÜZ YORUM YOK

CEVAP VER

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.