Human Design (3)

0
17449
human design
human design

Yaşam Tasarımınızın oluşturulması için doğum tarihiniz, doğum saatiniz ve doğum yerinize ihtiyaç var. Bu bilgilere göre önce yaşam tasarımınızın tablosu oluşturuluyor ve bu tablodaki tanımlı özelliklere göre de analiziniz yapılıyor. Tabloda renklendirilmiş olarak görülen yerler sizin tanımlı özellikleriniz yani her zaman sizinle olan, 7/24 istikrarlı bir şekilde çalışan, her zaman aktif olan enerjileriniz demek. Şimdi gelelim bir Human Design (Yaşam Tasarımı) analizinin öğelerine:

Merkezler: 9 farklı merkez var. Taç, Zihin, Boğaz, Benlik, Kalp, Sakral, Duygu, Dalak ve Kök merkezleri. Her merkezin hayatımızda yarattığı enerjiler farklıdır ve hangi merkezlerin tanımlı olduğuna göre bu enerjiler değişir. Merkezlerin bazıları tanımlı olabilir ya da hiçbiri tanımlı olmayabilir.

Tip: 5 ayrı tip var. Gerçekleştiriciler (Manifestor), Üreticiler (Generator), Gerçekleştiren Üreticiler (Manifesting Generator), Göstericiler (Projector), Yansıtıcılar(Reflector). İsimler türkçeleştirildiği zaman biraz tuhaf bir anlamları varmış gibi oluyor ama lütfen buna takılmayın. Hangi tip olduğunuz, hangi merkezlerinizin tanımlı olduğu ile belirleniyor.

Karar mekanizması: 6 farklı karar mekanizması var. Duygular, Sakral, Dalak, Kalp, Benlik, Dışsal.
Sizin hangi karar mekanizmasına güvenebileceğiniz, yine hangi merkezlerinizin tanımlı olduğuna göre değişiyor. Hani hep denir ya, kalbinin sesini dinle diye. Burada kastedilen kararlarınızı iç sesinize göre vermek ve herkesin iç sesi de farklı bir merkezden geliyor aslında.

Profil: 12 farklı profil var. Bunlar yaşam tablonuzun ilk sırasında hangi çizgilerin olduğuna göre değişiyor. Bu da sizin başkalarıyla etkileşimde ve hayatın içinde nasıl bir duruş sergilediğinizi gösteriyor.

Kanallar: 36 farklı kanal var. Bu kanallar 9 merkezi birbirine bağlıyor. Bu bağlantıların bir kısmında renkli yerler görüyorsanız, sizin o kanalınız tanımlı demektir. Bu da o kanalın ifade ettiği enerjinin tutarlı ve güvenilir bir şekilde her daim sizinle beraber olduğunu gösterir.

Kapılar: 64 farklı kapı var. Her merkezde farklı sayıda kapı bulunmaktadır. Örneğin taç merkezde 3 tane, boğaz merkezinde de 13 farklı kapı var. Farklı sayıda kapınız tanımlı yani aktif olabilir. Farklı merkezlerde karşılıklı denk gelen iki kapı aktifse bir kanal oluştururlar.

Çizgiler: 6 farklı çizgi var. Her kapının 6 farklı nüansı var. Bunlar da kapıların üzerindeki sayılar ile ifade buluyor. O özelliğinizin hayata nasıl bir bakış açısıyla yansıdığını gösteriyor.

Bilinçli-bilinçsiz: Yaşam tasarımı tablosunda bazı kanalların ve kapıların pembe renkte, bazılarının da siyah renkte olduğunu göreceksiniz. Pembe renkler bilinçsiz olarak adlandırılıyor ve bu enerjinizi ancak hayatın içinde deneyimledikçe farkettiğinizi söylüyor. (Bilinçsiz özellik demek biraz tuhaf kaçıyor, biliyorum. İnsana şuursuzmuş gibi geliyor ama öyle değil) Siyah renkler de bilinçli olarak adlandırılıyor ve bu da dizaynınızın sizin bilinçli bir şekilde farkında olduğunuz yönlerini gösteriyor.

Gördüğünüz gibi, bir Yaşam Tasarımı analizinde bir çok farklı başlık var. Her başlığın altında da farklı sayıda altbaşlık bulunuyor. Eğer lisede öğrendiğim kombinasyon formülünü hala hatırlıyor olsaydım, iki yaşam tasarımının birebir aynı olmasının ihtimalini hesaplayabilirdim. Şu an onu her ne kadar hesaplayamasam da tahmin ediyorum ki; iki kişinin yaşam tasarımının birebir aynı olması oldukça düşük bir ihtimal. Yine de insanın aklına şu soru takılıyor tabi ki, hele de benim gibi şüpheci biriyseniz: Aynı gün, aynı saatte, aynı hastanede doğan iki bebeğin dizaynları birebir aynı mı?

Bu sorunun yanıtını haftaya bırakalım ve Yaşam Tasarımı analizinin nasıl bir şey olduğu hakkında daha iyi bir fikir sahibi olmanız için tanınmış birisinin analizini yapalım. Belki bu sayede şu sorunun yanıtını da buluruz: Hürrem niye tükendi?

Bir süredir ülkemizde Hürrem olarak ünlenen Meryem Uzerli’nin tükenmişlik sendromu yaşadığı ve Almanya’ya dönüp Muhteşem Yüzyıl’ı bıraktığı haberleri var magazin basınında. Yaşam tasarımı şu an içinde bulunduğu durum ile ilgili biraz ipucu verebilir belki.

Meryem Uzerli 12 Ağustos 1983, Berlin Almanya doğumlu. Doğum saatini bilmediğim için, bütün saatleri tek tek girdim ve değişen kriterleri dikkate almadım, sadece her saatte aynı olan kriterlere göre genel bir değerlendirme yapacağım. Zaten burada çok detaylı bir analiz yapmak mümkün değil. Amacım, bir Human Design (Yaşam Tasarımı) analizinin nasıl bir şey olduğu hakkında bir fikre sahip olmanız sadece.  Aşağıda Meryem Uzerli’nin Human Design (Yaşam Tasarımı) tablosunu görüyorsunuz.

Meryem Uzerli bir Generator yani Üretici tip. Bu tipteki kişilerin sakral merkezleri tanımlıdır ve sürekli akan bir enerjileri vardır ama bu enerjilerini sevdikleri şeylere adamak isterler. Keyif aldıkları ve mutlu oldukları ortamlarda enerji dolu ve cıvıl cıvıllardır. Enerjilerini akıtmak istemedikleri bir ortamın içinde oldukları zaman ise kendilerini öfkeli, hayalkırıklığına uğramış ve bunalmış hissederler.

Kendisinin tanımlı bir zihin merkezi var. Bu kişilerin zihinleri sürekli çalışır, kolay kolay bir şeyi unutmazlar ve tanımsız zihin merkezli kişilerin unutkanlıklarına şaşırabilirler. Bu da, onun hakim olmadığı bir dilde repliklerini nasıl akılda tutabildiğini açıklıyor. Ezber gücü, tanımlı zihin merkezinin bir hediyesi.

Onun altındaki boğaz merkezi de tanımlı ve zihinden boğaza inen iki kanal mevcut. Boğaz ifade merkezidir, bu ifade bazen konuşarak olur bazen de eylemde bulunarak. Meryem’in bir çok yerde çalışma şartları ile ilgili memnuniyetsizliğinden rahatça söz etmesi ve aklına koyduğu eylemi gerçekleştirmiş olması, bununla ilgili. Bu iki kanalın özellikleri de, ifade etme tarzıyla alakalı. Ama şimdi bu fazlaca detay olacağı için oraya girmiyorum.

Kalp merkezi tanımsız. Kalp merkezi irade ve madde dünyasıyla ilgilidir. Tanımsız bir kalp kişiyi bir çok şeye karşı hoşgörülü yapar. Bu kişiler doğal olarak açık yürekli ve mütevazidirler ancak kendi değeri dahil olmak üzere maddi dünyada değer biçmekte zorlanabilirler. Meryem Uzerli’nin ücretini beğenmediği konuşuluyor aynı zamanda. Kendisi muhtemelen dizideki rolünün önemini önceden kestirememiş ve değerinin altında bir ücreti kabul ederek kendini sonradan memnun olmayacağı bir duruma sokmuş olabilir.

Kalp merkezi tanımsız kişiler en başta değerlerini belirlemekte zorlandıkları için, iş başladıktan sonra karşı tarafın gözünde değerlerini yükseltmek adına kendilerini extra zorlayabilirler. Fakat bir Generator enerjisini keyif aldığı şeylere adamak ister. Memnun olmadıkları durumlarda  bir zaman sonra kendilerini sıkışmış ve bunalmış hissedebilirler. Zaman içinde de taahhütlerini yerine getiremez duruma gelirler.

Bu şartlar altında çalışırken bile kök merkezi tanımlı birisi bu stresi daha rahat kaldırabilirdi. Fakat Meryem’in kök merkezi tanımsız. Tanımsız bir kök merkezi kişiyi doğal halindeyken rahat ve tasasız bir insan yapar çünkü onda sürekli bir adrenalin baskısı yoktur. Bu durum, kişilerin hedeflerine ulaşamayacakları anlamına gelmez. Onlar sadece işleri kendi seçtikleri şekilde yapmalılar. Meryem’in kök merkezi sadece tanımsız değil, hiçbir kapısı da aktif olmadığı için tamamen açık. Bu da onu strese ve gerginliğe iyice dayanıksız bir hale getiriyor. Bu kişiler kendilerine dayatılan teslim tarihlerinden inanılmaz rahatsız olurlar. Fakat kendisi muhtelemen Alman disiplini sebebiyle tüm kurallara riayet etmeye çalışmış olmalı, bu da onda alışık olmadığı extra bir stres yaratmış olabilir.

Bu kadarcık bilgi bile Hürrem’in tükenmesine şaşmamak için yeterli.

Human Design (Yaşam Tasarımı) analizi çok daha derin ve kapsamlı bir değerlendirmeden oluşuyor. Biz burada sadece fikir vermesi açısından çok genel bir değerlendirme yaptık ve olaya Meryem Uzerli’nin şu an yaşadığını tükenmiş sendromunun sebepleri açısından yaklaştık. Bu bakış açısıyla, aklınıza şöyle bir şey gelmiş olabilir: “Görüyor musun, kızın dizaynında sorun varmış!”

Öncelikle şunu söylemek istiyorum, hiçbir tasarım iyi veya kötü olarak değerlendirilemez. Bir yaşam tasarımında zayıf veya güçlü taraflar, eksi veya artılar diye bir şey OLAMAZ. Çünkü her dizayn kişinin kendisine verilmiş bir hediye, üstelik her zaman sizinle olan ve sürekli güvenebileceğiniz bir hediye. Tasarımınız sizin sürekli yanınızda taşıdığınız bir donanım sadece. Bunu size hizmet eden bir hediye olarak da görebilirsiniz, işe yaramayan bir hediye olarak da.

Diyelim ki, yanınızda her ihtiyacınızı karşılayan bir alet çantası var. Siz musluğun contasını sıkmak için komşunun tornavidasının peşine düşüyorsanız, kendi alet çantanızı işinize yarar şekilde kullanamıyorsunuz demektir. Halbuki yapmanız gereken tek şey alet çantanızın içindeki penseyi çıkarmak. Çünkü zaten ihtiyacımız olan herşey bizimle, her sorunun yanıtı bizde, her problemin çözümü içimizde.

Önemli olan kendimizin farkında olmak, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmek ve sevmek. İşte Human Design sistemi de tam bu noktada devreye giriyor.

Haftaya Human Design ile ilgili son yazıyı (şimdilik) yazıp konuyu toparlamak ve ilişkiler analizinden bahsetmek istiyorum.

Haftaya görüşmek üzere…

HENÜZ YORUM YOK

CEVAP VER

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.